En son konular | » Bulmaca Gibi Bir Mail,Cozun BakalimPtsi Ara. 29, 2008 6:03 am tarafından afraze16 » Evham bir hastalık mıdır?Ptsi Ara. 29, 2008 5:49 am tarafından afraze16 » 24 SAAT ICINDE VUCDUMUZDA NELER OLUYORPtsi Ara. 29, 2008 5:47 am tarafından afraze16 » yolculuk sırasıPtsi Ara. 29, 2008 5:33 am tarafından afraze16 » Düz Mantık....‏Ptsi Ara. 29, 2008 5:28 am tarafından afraze16 » ACILAR DENIZIPtsi Ara. 29, 2008 5:16 am tarafından afraze16 » Korkuyorum AşktanPtsi Ara. 29, 2008 5:16 am tarafından afraze16 » Bekle Beni..! Mutlaka Bekle..!Ptsi Ara. 29, 2008 5:13 am tarafından afraze16 » İyinin ve kötünün yüzü..Ptsi Ara. 29, 2008 5:04 am tarafından afraze16 |
Istatistikler | Toplam 29 kayıtlı kullanıcımız var Son kaydolan kullanıcımız: ACEMKIZI44
Kullanıcılarımız toplam 1024 mesaj attılar bunda 445 konu
|
Kimler hatta? | Toplam 2 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 2 Misafir Yok Sitede bugüne kadar en çok 11 kişi C.tesi Haz. 24, 2017 6:38 am tarihinde online oldu. |
:..Dost SiteLer..: | |
| | ögretmenim | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
afraze16 ÖzeL Üye
Mesaj Sayısı : 395 Kayıt tarihi : 01/10/08 Yaş : 50 Nerden : yüreğimin götürdüğü yerden
| Konu: ögretmenim Ptsi Kas. 24, 2008 6:06 am | |
| Ögretmenim * "Ögrenci gözüyle ögretmen" adlı yarışmada birincilik ödülü alan yazı.
Ben bir ögretmen çocuguyum. İlk ögretmenim de annemdir. Öbür çocuklar gibi okula başlarken yabancılık çektigimi söyleyemem. Yaşamım okulda başlamıştı. Ancak okula başlamamla yeni bir sorun önüme çıktı. Annemi öbür çocuklarla paylaşmak zorunda kalmıştım. Evde benim üzerime kanat geren, bana bir çiçek gibi özen gösteren annem, okulda ve özellikle sınıfımızda bambaşka biri oluyor, tüm çocuklar onunmuş gibi onlara da aynı sevgiyi gösteriyordu. Dahası, onların sorunlarını eve de getiriyor ve hepsiyle ayrı ayrı ilgileniyordu. Bu benim kıskançlıgımı arttırıyordu. Özellikle "Ümmü" ile çok ilgileniyordu. Bu siyah saçlı, siyah gözlü, tombul yanaklı köy çocugu pek konuşkan degildi. Teneffüslerde oyunlara da katılmazdı. İçine kapanık, sessiz bir tipti. Annem teneffüslerde "Ümmü" ile oynardı. Ümmü'nün sorununa çözüm bulabilmek için ailesi ile sıkı bir ilişki kurmuştu. Bu çalışma kısa sürede meyvesini verdi. Ümmü oyunlara bizim çagırmamızı beklemeden katılıyor, çalışmaları ile de kendini gösteriyordu. Annemin sevinci sonsuzdu. Bir ödül almışçasına "Ümmü'yü kazandım" diye seviniyordu. Fakat sevinci uzun sürmedi. Talihsiz bir olay Ümmü'nün yaşantısını alt üst etti. Soguk bir kış günü evde yalnız kalan Ümmü, sobayı yakmak istemiş fakat yakamamış. Bakmış ki olmuyor, kızgın odunların üzerine gaz dökmüş ve kibriti yakmış. İşte ne oldu ise o zaman olmuş, sobadan fırlayan alevler Ümmü'yü sarmış. Dumanları gören komşular eve koşmuşlar. Ümmü'yü yarı baygın halde kurtarmışlar, yangını da bastırmışlar. Ev kurtuldu. Fakat Ümmü geçirdigi korku nedeniyle konuşamaz oldu. Gösterildigi doktorlar Ümmü'yü ancak bir şokun konuşturabilecegini söylemişler. Annem Ümmü'yü sıkıntılı günlerinde yalnız bırakmadı. Sınıfa getiriyor, onunla yine ilgileniyordu. Aradan iki ay geçti. Annem kalp çarpıntısı geçirerek derste rahatsızlandı. Rengi sararıyor, nefes almakta güçlük çekiyordu. Babam bir taksi getirdi, annemi bir battaniye içinde sarsmadan arabaya yerleştiriyorlardı ki; kekeleyen bir ses işitildi. "Ögretmenim ne olur iyi ol, seni çok seviyorum." Hepimizden önce annem tanıdı sesin sahibini. Ümmü'ydü bu. Annem kapalı gözlerinin ardından sızan yaşlarla, "Ah ne güzel Tanrım. Ümmü de konuştu." dedi. Ben de Başögretmen ******'ümün egitim ordusunda ögretmen olacagım. Ben de bilgisizligin karanlıgına ışık tutacagım. Yurdumun çocuklarına bilgiden taç örecegim. Ögrencilerimin gönüllerinde yaşayacagım.
| |
| | | | ögretmenim | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |